Cıngı, "2025-2026 eğitim öğretim yılında 9. sınıflara kayıt oranında Kayseri, Türkiye 1’ncisi oldu. Türkiye ortalaması yüzde 38 civarındayken, Kayseri’de yüzde 55’lik bir başarı yakaladık. Bunun tüm illere örnek teşkil etmesini ümit ediyoruz. Zaten ümidimiz, Kayseri’de pilot çalışmalar yapıp, daha sonra bu tecrübeyi tüm ülkeye yaymak. Çünkü ülkemizin her bir ferdi ve toprağı çok önemli. Bütün ülkenin toplam kalkınmasını sağlaması için teknisyen ve tekniker açısındaki meslek erbabı sayısını arttırmamız ve onlara mesleklerini devam ettirebilecekleri ortamlar oluşturmamız gerekiyor. Yapay zeka da çıksa, teknolojik devrim de olsa insan faktörü her zaman önemini koruyor. Bugün itibarıyla Avrupa ülkelerine baktığınızda kalkınmış ülkelerde mesleki eğitim oranı ve okullaşma oranı yüzde 65 ve 70 civarında. Bizim ülkemizde maalesef bu oran yüzde 35. Biz, gelecek nesillerimizin meslek sahibi olmanın önemini kavrayarak, onlara meslek edinme yolu açmaya, meslek okullarının değerini ve önemini arttırmaya çalışmazsak ileride endüstrimiz ve ihracatımız maalesef sekteye uğrayacak. Parayla makine alınıyor, hangar yapılıyor, inşaat yapabiliyorsunuz ama insanı yetiştirmek kolay olmuyor. Biz de Kayseri’de bu duruma ağırlık vererek neticelerini aldık. Bütün illerimizde ümit ediyoruz ki, mesleki eğitim hak ettiği yere gelir. Ülkemizin geleceğine katkı sunacak, bilgisiyle, becerisiyle, beyniyle bu güzel coğrafyayı daha da zenginleştirecek, Türkiye’yi uluslararası düzlemde çok daha üst sıralara çıkaracak, teknolojik gelişmelere öncülük edecek gençler yetiştirebiliriz. Tıpkı Selçuk Bayraktar gibi o vizyon ve bir hayalle hareket edecek gençler yetiştirebiliriz. Hedefimiz bu istikamette" ifadelerini kullandı.
"Mesleki eğitimin ülkemizin gündeminde olması gerektiği açıktır"
"Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığımız son yıllarda sınıf, okul ve teknolojik altyapı konusunda çok büyük yatırımlar yaptı" diyen Cıngı, şunları kaydetti:
"Allah’a şükür inanılmaz bir durumda olduğumuz söylenebilir. Bu şartlarda harika bir durumdayız. Avrupa Birliği’nin çok üzerindeyiz. Orada bir strateji ile ülkenin geleceğini yönlendirme, sanayiyi teşvik etme ve dijital dönüşümü hızlandırma için bizim teknik personellere yoğun ihtiyacımız var. Biliyorsunuz, 270 milyar dolarları bulan bir ihracata sahibiz. Ülke ekonomimiz 1.3, 1.4 trilyonları buldu. Bunlar çok büyük başarılar. Bu başarıyı devam ettirmek, sanayi ve özel sektörün gayretlerinden geçiyor. Bunu sağlamakta ise insan kaynağı önemli bir faktör. Devletimiz mesleki eğitime büyük yatırımlar yapıyor. Mesleki eğitim, bir Anadolu Lisesi eğitiminden çok daha maliyetli bir eğitim. Kendimize ve toplumumuza bu işin maddi artı ve eksilerini hesaba katıyoruz ama devlet olarak zararlarını hiç hesaba katmıyoruz. İnsanı yüceltmek, devleti yüceltmek, ülkeyi yüksek bir konuma taşımak, dünyada sözü dinlenir bir Türkiye konumunu pekiştirmek için önemlidir. Bütün bunlar hesaba katıldığında, mesleki eğitimin ülkemizin gündeminde olması gerektiği açıktır. Kamu belli bir insan kapasitesine sahipken, bu ülkedeki işsizliği azaltmaya yetecek boyutlarda değil. Ülkemizde 3 milyona yakın sadece boş evde oturan bir gençlik var. Bu çocuklarımıza gerçeklerle ilgili ikazlarda bulunmalı ve onların geleceklerini temin etmeliyiz. Bu genç arkadaşlarımız mesleki eğitim aldıktan sonra, zaten edinmek istedikleri işlerde boş duramazlar. Sanayi, endüstri, reel sektör onları istiyor. Dolayısıyla mesleki eğitimin stratejik boyutu, ülkenin kalkınmasında çok önemli. Biz bu konuyu Kayseri’de işleyerek başarıyı elde ettik. Bütün illerimizde de, bir devlet politikası halinde mesleki eğitim hak ettiği yeri kazanır ve ülkemizin kalkınmasına katkı sağlar."